27 Ekim 2011 Perşembe

NE EKERSEN ONU BİÇERSİN

Çocuğunuza Öğretin
Çocuklarınızı iyi yetiştirin. Doğruları söyletin.

Canı istemediği için çalışmadığında elektrikler kesikti demesin. Vazoyu kim kırdı
dediğinizde ben kırdım diyebilsin. Sorumluluk almayı öğretin.
Sadece kendi üzerine düşeni yapıp kenara çekilmemesi gerektiğini; her zaman her yerde her şeyden sorumlu olduğunu öğretin.
Birini ezmeden de yukarılara çıkabileceğini hatta bazen yukarılar denilen şeyin çıkılmasa da olur
bir yer olduğunu öğretin. İlla birini örnek alsın diyorsanız Mustafa Kemal'i öğretin.
Kızlarınızı iyi yetiştirin. Kendi kendilerine yetmeyi öğretin.
Namuslu olmanın yürekten geçtiğini öğretin.
Evden çıkar çıkmaz ilk köşede eteğinin boyunu kısaltmasına gerek olmadığını
öğretin.  İstediğini giymeyi öğretin. İnsanın ahlakının sadece
kendi beyninde olduğunu öğretin. Kıskanılmanın sevilmeyle aynı olmadığını öğretin.   Kıskanılmanın güzel, saygısızlığın kötü olduğunu öğretin.
Beni çok kıskanır, dışarı çıkarmaz, şunu bunu giydirmez diyen adamla gurur duymamayı bunun aslında kendine hakaret
olduğunu öğretin.  Arayıp nerdesin?  kiminlesin vs. diyen adama seni tanımadan önce nasıl davranacağımı bilmiyor muydum haddini bil demeyi
öğretin. Eşlerini aldatan erkeklerin yanındaki ikinci kadın olmamayı öğretin.
Erkeklerle sadece arkadaş olunabileceğini çünkü onların da
sadece  insan olduklarını öğretin. Oğullarınızı iyi yetiştirin. Karşı


cinse saygı duymayı öğretin. Gece yarısı evine dönen kadının aranmadığını öğretin.
Bir kadının omzuna arkadaş olarak da sarılabileceğini öğretin.
Dokunmaktan korkmamasını öğretin. Sevmenin değer verme olduğunu öğretin. Sahip çıkmayla sahibi olmanın farklı olduğunu öğretin.
Bütün gençliğini birileriyle beraber olmaya çalışarak geçirdikten
sonra kimseyle beraber olmamış birini bulup evlenmeye çalışmanın
ikiyüzlülük olduğunu öğretin.
Bulunmaz Hint kumaşı olmadıklarını; olsalar bile burun silinen mendillerinde kumaştan yapıldığını; hiç kimseyi
küçük görmemeyi öğretin.

AMA ÖNCE
KENDİ İÇİNİZDEKİ ÇOCUĞA
ÖĞRETİN…

26 Ekim 2011 Çarşamba

ŞAM TATLISI


Çocukluğumun tadı olduğu içinmi yoksa tatlı ile zaten aram iyi olduğu içinmi bilmiyorum ama çok sevdiğim tatlılardan biridir şam tatlısı. Her yapışımda küçüklüğümün sokak tatlıcısı gelir gözlerimin önüne....Her gün aynı saatte"Tatlııııcııııııı" diye bağırarak geçerdi sokağımızdan. Camekanlı el arabasında halka tatlı ve şam tatlısı olurdu. Mahallenin tüm çocukları üşüşürdü başına kimi zaman şam tatlısı kimi zamanda halka tatlı alırdık.Bir başka güzel olurdu o şam tatlısı...Birçok farklı tarif denememe rağmen bir türlü tam yakalayamadım o çocukluğumun tadını...........
MALZEMELER:      1,5 su bardağı yoğurt
                                 1,5 su bardağı şeker
                                  1   su bardağı un
                                 500 gr irmik
                                 2 çay kaşığı karbonat
ŞERBETİ İÇİN:        3 su bardağı şeker
                                 3 su bardağı su
                                 1/2 limon suyu
YAPILIŞI:   Önce şurubumuzu hazırlıyoruz. bir tencereye su ve şekerimizi koyup kaynatıyoruz.15-20 dk kaynattığımız şurubumuza limon suyunu ekleyip bir 10 dk daha kaynatıyoruz. ocaktan alıp ılnmaya bırakıyoruz.
Derince bir kaba şeker ve yogurdumuzu koyup mikser ile iyice karıştırıyoruz.daha sonra un irmik ve karbonatıda ekleyip  yağlanmış borcama döküyoruz.180 C ısıttığımız fırında üzeri iyice kızarana kadar pişiriyoruz. (üstü iyice kızarmalı hatta kahverengine dönüşmeli).fırından çıkınca ılıttığımız tatlımıza ılık şerbeti iki kerede döküp iyice içine çekmesini beklemeliyiz...

25 Ekim 2011 Salı

MELİS'İN DOĞUMGÜNÜ

Minik meleğim Melis'in yakında üçüncü yaşgününü kutlayacağız.ilk yaşgünü partisi dışarda yakın aile dostları ile kutlandı.Çok eğlendik.Canım yeğenim peri kızı gibi çok şekerdi.

İkinci yaş gününü ise yine dostlarımızla bu kez evde kutladık.Doğumgünü pastasını ilk defa denedigim şeker hamuru ile kapladım.sonuçtan oldukça memnun kaldık.İçi muzlu,fıstıklı ve çukulatalı idi.


31 Ekimde üçüncü yaşgününü kutlayacağız meleğimin bu seferde kreşte olacak doğumgünü partisi(Melisçe oyun okulunda:))Şimdiden telaşı aldı hepimizi.Bakalım Melis ve bizi ne gibi süprizler bekleyecek......... 

21 Ekim 2011 Cuma

PEYNİRLİ POĞAÇA


MALZEMELER:  1 su bardağı ılık süt
                             1/2 su bardağı sıvı yağ
                             1/2 su bardağı ılık su
                             1 paket yaş maya
                             1 yumurta
                             1 tatlı kaşığı tuz
                             3 yemek kaşığı şeker
                               un
İÇİNE:                  1 kase beyaz peynir
                              yarım demet maydanoz
                             1 yumurta akı
ÜZERİNE:            1 yumurta sarısı

 YAPILIŞI           Derince bir kaba ılık sütümüzü döküp mayamızıda ekleyip 5 dk kabarmaya bırakıyoruz . daha sonra diğer malzemelerimizide ekleyip kulak memesi kıvamında yumuşak bir hamur hazırlıyoruz.Hamurumuzu en az 1 saat sıcak bir ortamda mayalandırıyoruz.
İnce kıydığımız maydanozlarımızı ve yumurta akını peynirimizle karıştırıp iç malzememizide hazırlıyoruz.
Mayalanmış hamurdan küçük bezeler alıp avucumuzda açarak içine peynirli harcımızı yerleştiriyoruz. Bohça yapar gibi kapatarak yuvarlıyoruz. Hazırladığımız poğaçalarımızı yağladığımız tepsimize yerleştirerek üzerlerine yumurta sarısı sürüyoruz. 180 C ısıtılmış fırında pişiriyoruz....
                        

20 Ekim 2011 Perşembe

HEPİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN.....

FIRINDA DİL BALIĞI


MALZEMELER:  1 kg dil balığı fileto
                             2 adet limon
                             2 adet domates
                             2 adet kuru soğan
                             2 diş sarmısak
                             tane karabiber,biberiye, defne yaprağı
                             zeytin yağı,tuz
YAPILIŞI:
                        Yağlı kağıt serdiğimiz tepsimize yuvarlak dilimlediğimiz soğanları ve limonları diziyoruz.Üzerlerine balık filetolarımızı yerleştiriyoruz.Dilimlediğimiz domateslerimizi tepsimizin yanlarına resimdeki gibi yerleştiriyoruz.en üste tane karabiber, defne yaprağı ve biberiyeleri serpiştirip sarımsaklarımızıda ekleyip üzerine zeytin yağı gezdiriyoruz.200 C ısıtılmış fırında pişiriyoruz...

PAZAR KAHVALTISI ARDINDAN MUHTEŞEM MANZARASI İLE SANTA-IRAS

Pazar kahvaltıları bizim evde daha bir özenle hazırlanır.Sevgili eşimin olmazsa olmaz öğünüdür kahvaltı.Fakat hafta arası yoğun iş temposundan dolayı ayaküstü hızlı bir şekilde yapılır.Ama mutlaka yapılır:)






Geçen hafta yine bir pazar kahvaltısından sonra eşim, "şu şehir hengamesinden uzaklaşalım bugün" dedi.
Nereye gidelim diye düşünürken kızım "dayımlarla gittiğimiz şelaleye gidelim anne"dedi. Bu fikir bizimde hoşumuza gitti ve böylece Santa Iras'a gitmek üzere yola çıktık.






Şelaleye inerken birden bir köpek sesiyle irkildik.Biz şehir insanları yaşadığımız o koca henğamede,doga ile ilgili herşey gibi uzaktan gelen köpek seslerinide unutmuşuz..Yazık!

HARELİ KEK

Kayınvalideme giderken aceleyle yapıp götürdüğüm kek. Yapımı oldukça basit ve görünüşü son derece hoş olan bir kek.(benimki biraz aceleyle yapıldığı için aralardaki çizgiler biraz bozuk oldu.)
MALZEMELER:           3 Adet yumurta
                              2 su bardağı şeker(arzuya göre azaltılabilir)
                              1 su bardağı süt
                              1 su bardağı sıvı yağ
                              1 limon kabuğu rendesi
                              1 paket  vanilya
                               1 paket kabartma tozu
                               un
                               3 yemek kaşığı kakao
                               üzerine kırık fındık parçaları 
YAPILIŞI:   Şeker ve yumurtalar mikserle iyice çırpılır.Sonra  kakao hariç diger malzemelerde eklenir, akıcı bir şekilde olacak kek hamuru hazırlanır. Hamur iki eşit parçaya ayrılır.Ayırdığımız parçalardan birinin içine kakao eklenir.Yuvarlak kek kalıbımız yağlanır ve bir kepçe yardımı ile önce sade karışımdan daha sonra kakaolu karışımdan sıra sıra kalıbımızın ortasına hamurumuz konulur. Bu işlem malzemelerimiz bitene kadar devam eder.180 C ısıtılmış fırında yaklaşık 40-45 dk pişirilir...

19 Ekim 2011 Çarşamba

BİBERLİ EKMEK

Merhabalar,
Bugün sizlere çok sevdiğim bir tat olan biberli ekmek tarifi vermek istiyorum. Biberli ekmek bizim ailece çok sevdiğimiz bir lezzettir.Annemden sık sık yapmasını ister, Halil Pastanesinden aldıgımız biberli ekmekler okula giderken beslenme çantamızdaki en özel yeri alırdı..Annem biberli ekmeği fırından alınan mayalı hamurla yapardı..Aslıda öyledir. Fakat ben kendi hazırladığım mayalı hamura biraz eklemeler yapınca daha çok sevdim sizlerlede bunu paylaşmak istiyorum.Umarım sizde beğenirsiniz.......


MALZEME:
HAMURU İÇİN:    1 su bardağı ılık süt
                               1 paket yaş maya
                               1 yumurta
                               1/2 su bardağı zeytinyağ
                               1/2 su bardağı ılık su
                               1 tatlı kaşığı tuz
                               3 yemek kaşığı şeker
                                Un
ÜST SOS İÇİN:      1 çay bardağı zeytinyağ
                                2 yemek kaşığı biber salçası
                               1 yemek kaşığı domates salçası
                               2 baş kuru soğan(irice)
                               1/2 çay bardağı susam
YAPILIŞI:
Öncelikle ılık sütümüzde mayamızı eritip bir 10 dk kabarmasını bekliyoruz.Daha sonra sırası ile yumurta,zeytinyağ, tuz şeker ılık suyumuzu ekleyip karıştırıyoruz.en son içine yavaş yavaş unumuzu ekleyip yumuşak hatta hafif ele yapışan bir hamur hazırlıyoruz.Hamurumuzun üzerini nemli bir bez ile örterek sıcak bir yerde mayalanmaya bırakıyoruz.
Hamurumuz mayalanırken soğanlarımızı derin bir kaseye yemeklik şekilde küçük küçük doğruyoruz. üzerine diğer tüm malzemeleride ekleyip karıştırıyoruz.
yağladığımız tepsiye hamurdan küçük bezeler yapıp diziyoruz elimizle üzerine bastırarak biraz yassılaştırıp hazırladığımız biberli harçı yayıyoruz. 180 C  fırında pişiriyoruz. Afiyet olsun.




14 Ekim 2011 Cuma

MERHABA

Herkese Merhaba,
o kadar heyecanlıyımki inanın aklıma yazacak birşeyler gelmiyor.Yıllardır çeşitli bloğları takip ediyorum ve kendimce birtakım çalışmalar yapıyorum.Bundan 4 sene önce bir blog açıp bende dostlarımla yaptıklarımı paylaşmak istiyorum dedim, ve açtımda fakat üç dört denemeden sonra yok bu iş sandığım kadar kolay değilmiş diyerek pes ettim.Şimdi yeniden sizlerleyim umarım bu kez yüzüme gözüme bulaştırmadan bu işin sonunu getiririm.....Bir hatam olursa şimdiden affola